divan (mobilya) ne demek?

Divan, bir duvara bitiştirilerek kullanılan arkalıksız, oturma alanı geniş ve yüksek, gece yatak işlevi kazanan, üstü minderli ve yastıklı mobilya.

Doğu kültüründeki yerde oturma ve bağdaş kurma alışkanlığına uygun, alt kısmı depolama alanı olarak kullanılabilen bir mobilyadır. Oturma alanı standart bir kanepeden daha geniş ve yüksek olduğu için divanda oturan kişi genellikle bacaklarını bağdaş kurma veya farklı bir yolla toplayarak veya uzatarak oturur.1 Üzerindeki minderler kaldırılarak gece yatak işlevi kazanır.

Geleneksel Türk evlerinde seki üzerinde duvarlar boyunca uzanan ve hem yatmak, hem oturmak için kullanılan sedirlerin yerini, kent yaşamına geçişte divan almıştır; zamanla yerini kanepe ve koltuklara, yatak haline gelebilen bir kanepe türü olan çekyata bırakmıştır.2 Türkiye'nin bazı yörelerinde divan, sedir ile aynı anlamda kullanılır; Avrupa'da ise arkalıksız kanepelere "divan" denilmektedir.3

Geçmişi

Divan kelimesinin Farsça kökenli olduğu, Sâsânî İmparatorluğu'nda devlet idaresinde kullanılan defterlere, o defterlerin ve ilgili memurların bulunduğu yeri ifade eden bir terim olarak Arapça'ya geçtiği ve aslının Aramice’den geldiği bilinmektedir.4 Zamanla kâtiplerin oturduğu yere "divan" adı verilmiştir.5

16. ve daha sonraki yüzyıllarda Avrupalılar tarafından Osmanlı topraklarına yapılan seyahatler sonucunda Avrupa'da günlük hayatta doğu sanatını ve zevklerini yansıtan objelerin kullanımı yaygınlaşmış; bu eğilim 18. yüzyılda zirveye ulaşmıştı. Divan, Turquerie (Türk hayranlığı) moda akımının yayılmasına katkıda bulunan ürünler arasında idi.6 Turqurie fenomeni 18. yüzyıl sonlarında ABD'ye de ulaştı ve özellikle iç mekânlarda divan gibi Türk kültürü unsurlarına yer vermek şeklinde görüldü. Genişliğinden ötürü divan, kişinin ayakkabısını/terliğini çıkarıp bağdaş kurarak veya ayaklarını toplayarak oturmasını gerektiren bir mobilya idi ve bu, Batılıların ayakkabılarını çıkarmama, ayaklarını devamlı sağlam bir şekilde yere basma adetlerine aykırı olduğundan divan, biraz şekil değiştirerek iç mekanlarda kullanıldı.7 Bazen koltuk ve kanepeler tamamen kumaşla kaplanarak divan havası verildi.8

Divan, 18. yüzyıl Avrupa'sında özellikle varlıklı hanımların özel giyinme odalarında kullandığı bir eşya idi. Kahve kültürünün yaygınlaşmasıyla birlikte Avrupa'da ve İngiltere'de popüler kahvehaneler ortaya çıktı. Bu mekanlarda oturma yeri olarak divan kullanımı yaygındı ve bu tür kafelere de "Türk Divanı" ya da sadece "Divan" denilirdi.9

"Türk divanı" olarak adlandırılan mobilya, 19. yüzyılda psikanalizde önemli bir unsur haline geldi. Danışanın aklına gelen düşünceleri, imgeleri terapistle paylaşması esasına dayalı serbest çağrışım yöntemini geliştiren Sigmund Freud, 1890'da bir danışanı tarafından hediye edilen Türk divanını, üzerine bir Türk kilimi örterek hastaları rahatlatan, gevşeten ve doktorun odadaki varlığını tarafsızlaştıran bir unsur olarak muayenehanesinde kullanmıştır.10 Tedaviye yardımcı olduğu düşünülen divan, Freud'dan sonra psikanaliz literatürüne "Terapi Divanı" olarak geçti ve psikanalitik tedavide vazgeçilmez bir nitelik kazandı.11

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Orijinal kaynak: divan (mobilya). Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

Kategoriler